29 Eylül 2016 Perşembe

YUNANİSTAN GEZİSİ



Yaz izini  az  olunca  değerlendirmek  şart oldu  her  yıl... Yaz tatilinin birinci kısmını burada anlatmıştım.  Kurban bayramını
  ikinci  günü  kendi  aracımızla ve Atahan  kuzuyu da  alarak  Yunanistan  için koyulduk yola... Araç ile Yunanistan a  gitmek  isterseniz araç sahibinin araçda bulunması  şart kuzenimin arabasnı alayım gideyim olmuyor öyle. Birde  eski  ehliyetiniz  varsa  sınırda  450 TL ayrıca yurtdışı  araç kullanım belgesi almak  zorundasınız. Ama  yeni  ehliyetiniz  varsa  birşey  ödemeye  gerek kalmıyor. Aracınıza yurtdışı  için  yeşil  sigorta  yaptıyorsunuz pasaportlar ve yurtdışı çıkış harçlarınız yanınızdaysa ( yeşil pasaportlar için  ) kapıdan geçiveriyorsunuz...(olağanüstü hal  nedeniyle yeşil pasaportlar için  ayrıca  kurum belgesini de eklemeyi unutmayın )... Meriç  nehri  sınır olmuş aramızda  bir  yanda Türk askerleri bir yandaYunan askerleri iki  arada bir derede kalıyo...İpsala sınır kapısını  geçtikten  sonra  otobana  girmedik  Dedeağaç a gitmek  için  geze  geze  küçük yerleşim yerlerini de  görelim diye...




DEDEAĞAÇ (Aleksandropolis, Alexandroupolis) DA GEZİLECEK YERLER


Dedeağaç ın en harkeketli  caddesi Dimokratias"dır. Tarihi olarak  çok  gezilecek yer olmamasına rağmen çok hareketli bir yer sahil  kenarında bir  liman kenti...












Deniz kenarında  bol  bol  restorantlar  mevcut Dedeağaç ta  ne  yerim derseniz tabiki  deniz ürünleri tazecik... Biz  Baba nın yeri  diye  önceden tavsiyesini aldığımız yere gittik  menüler  aynı zamanda  Türkçe balıkları harika lezzetli hele  güveç karides on  numara  benden güzel yapmışlardı  inanın... Mutlaka Yunan  salatası  yemenizi  tavsiye ederim.




Yunan  salatası  dediğimiz aslında  bizim bildiğimiz söğüş ( sövüş) salatası. İrice doğranmış domates salatalık soğan biber  ilave  olarak zeytin  üzerine  bir kalıp  oraya özel  peynir biraz baharat ve  bolca zeytinyağı...





Bir de frappesi meşhur  buzlu  nescafe...





Günü  Dedeağaç ta  bitirip otelimze geçtik. Dedeağaçtaki oteller  çok konforlu  değil ama  bizdeki 2-3 yıldızlı oteller  düzeyinde sonuçta  bir  gecelik  konaklama için  insan çokda önemsemiyor  aslında  enazındna ben önemsemedim...




İSKEÇE DE  veya Xanthi DE GEZİLECEK YERLER


Ertesi  gün  rotamızı İskeçe ye  yönlendirdik.İskeçe Yunanistan da  Türklerin en yoğun olduğu bölgedir...Drama Köprüsü isimli türküye adını veren Drama Şehri de bu bölgeye komşudur. İskeçe ye  vardığımızda bir  kahve molası  verelim dedik tabi  çocukla  giderseniz oturduğunuz heryerde bir  faaliyet yapmanız gerekir neyse ki  imdadımıza legolar yetişti...
İskeçe  de  gezilecek yerler  neresi  diye  sorarsanız  önce Ahiriyan mallesine  yolunuz şöyle  bir  düşsün...











Tarihi İskeçe saat kulesi  Osmanlı  zamanından kalma olup zamnında Yunanlar  tarafından yıkılmak istenmiş  ancak  engellemiş fakat  yanındaki  kitabelerin yıkılmasına  engel  olunamamıştır.




İskeçe  de  hiç konaklamadan istikameti Kavala  ya  çevirdik..


KAVALA DA GEZİLECEK YERLER

Osmanlı döneminde Balkanların  en  önemli yerleşim yerlerinden  biri  olan  Kavala aynı  zamanda  Kavala lı  Mehmet Ali  Paşa nın  doğum yeridir.Şehir  çok ama  çok güzel






Kavala da gezilecek yerlerin  başında tarihi  su  kemeri  geliyor şimdilerde  altından araçlar  geçiyor  tabiki...Zaten Panagia bölgesine giderken  bu  kemerin altından geçiyorsunuz.














Kavalalı Mehmet Ali  Paşa nın  evi  zaten  hemen  tepede  kalenin  yanında.. Burayı  ziyaret ederken  dedimki Yunanlar  burayı  nasıl  böyle  korumuş zamanında büyük  çekişmeler yaşanmış Osmanlı  ile  aralarında sonra  Kavalalı Mehmet Ali Paşanın hayatını  okuyunca  anladım  meğer  Osmanlı ya karşı  isyan eden paşalardan  birtanesiymiş eh  hal  böyle  olunca  düşmanımın düşmanı dostumdur tezi bir  kez  daha  doğrulanıyor alın size  kanıtı evi olduğu  gibi  sağlam kalmış.






Kavala kalesi ki Atahan ın en çok sevdiği yer burasıydı... Kaleye çıkarken küçücük dik ve dar bir merdiven  kullanıyorsunuz kapalı alan korkusu olanlar girmesin ..



Kaleden tüm Kavala harika  görünüyor indikten sonra Atahan tekrar çıkalım  diye çok ısrar etti merdivenler ona çok eğlenceli gelsede gezilecek  daha çok yer  vardı...





Kavalalı Mehmet Ali Paşa tarafından inşa edilen bu imaret günümüzde otel olarak  kullanılmakta belli saatlere kadar tur rehberi eşliğinde imareti gezebiliyorsunuz ama  biz o saate yetişemedik. Diğer yan kapıdan Atahan büyük ısrarla bu  kapıdan içeri bakmak  için can atsada sadece dışını görebildik.






Kaleden inerken imaret in karşısındaki  bu ev en sevdiğim fotoğraf karesi oldu güneş  batımı  eşilk ediyordu tüm güzelliğiyle...






DİREN İSTANBULLLLLLLLLLLL










Kavala da kalacağınız otel  konusunda  tercihiniz kesinlikle Airotel Galaxy olsun tam  şehir merkezinde sahilde  denize sıfır heryere yakın ve çok konforlu  en  azından  kaldığımız diğer otellere  göre  öyle...





Daha önceki yurtdışı  gezilerimde anlatmışımdır Türk kahvesi gibi bir takıntım var  ve  bu takıntı  yurtdışında daha da bir  takıntı  haline  geliyor tek zorlanmadigim  yer Yunanistan oldu.. Ama  Türk kahvesi olarak geçmiyor  tabiki Grek  kahvesi olarak  istiyorsunuz  közde pişiyor ama bizim közler gibi  değil sıcak kum diyelim  bizim Türk kahvesi  kadar  sert değil  daha yumuşak bir kahve...





Kavala da  birgün  konakladıktan sonra rotamız Selanik di  tabiki

SELANİK DE GEZİLECEK YERLER

 Büyük İskender'in kızkardeşi Thessalonike'nin adını bu  şehre vermiş... Selanik  ayrı bir  özellik benim için Mustafa Kemal Atatürk ün dogdugu sehir ve evı de burada  olduğu için... Aslında geerçek  evinin bu  olmadığını  evin 300-400 metre  geride  bir  yer  olduğunu  burasının  sembolik olarak  sonradan yapıldığını  birçok tarihçi  söylese de  Atam a  ait  bir kısım eşyaları  o mekanda  görebilmek  insan  huzur veriyor.

















Tarifi  buruk bir  sevinç ile  ayrılıyoruz Atatürk ün  evinden derin ve  bir  okadar da  karışık duygularla ayrıldım oradan...





Kamara meydanı Rotonda cami (kilise)
M.S 300 yılında  Roma  zamanında kurulmuş bir  tapınak olarak inşa edilmiş  sonra Hristiyanlar  zamanında kiliseye çevrilmiş sonra  Osmanlılar  alınca yanına minare  ekleyip camiye  çevirmiş ve tekrar kiliseye çevrilmiş ( minarenin bir kısmını yıkarak)




Tazecik böreklerini bol bol yiyebilirsiniz ben bayıldım...












White Tower  (beyaz kule) Osmanlı  zamanında zindan olarka  kullanılmış daha sonradan beyaza boyanmış.


Selanik de  beyaz kulenin dibinde bir  otobüs  durağı var oradan bineceğiniz otobüsle tüm şehri dolaşıyorsunuz kulaklık veriyorlar Türkçe yayında var  gezdiğiniz yerlerin isimleri özellikleri anlatılıyor çok ama çok keyif aldık...Bu otobüsten en çok keyif alan tabiki Atahan dı o bile kulaklıkla dinleyip anne bak burasi buymuş dedi nasıl bir  kültür turuydu anlatamam ...








YEDİKULE



Selanik şehrinin sırtlarında yer almaktadır. Osmanlı’nın ilk döneminde 1431 yılında Çavuş Bey tarafından Bizans surları içine inşa edilmiştir. Osmanlıca giriş kitabesi ve tuğrası ile birlikte günümüze kadar gelebilmiştir. Osmanlı dönemindeki adı Zincirli Kule olmakla birlikte, bugün Yedikule olarak bilinmektedir. Yedi Kule (Eptapyrgion), 1980-1989 yılları arasında hapishane olarak kullanılmıştır. Bu tarihten sonra Adalet ve Kültür Bakanlıklarının ortak idaresine verilen Yedikule, günümüzde açık hava müzesi olarak kullanılmaktadır. 1997 yılı içersinde kültür merkezi olarak faaliyet göstermek üzere restore edilmiştir. Günümüzde şehri ve körfezi kuşbakışı görmesi nedeniyle, turistik  kafilelerin gezdirildiği bir seyahat noktası olarak kullanılmaktadır.Bu noktadan şehri panaromik olarak  olarak görmek mümkündür.( KAYNAK BURADA )





Paralia bölgesi Selanik in sahili... Gün batımı  Ata şehri Selanikte  ayrı  bir  güzeldi...






 Aristotle Meydanı



Atatürk ün evinden çıktıktan sonra bir kahve molası için  durmuştuk dinlenirken baktım twitter da Yalova milletvekilimiz Muharrem İnce nin Selanikten atmış olduğu twiti okudum eşime dedim Muharrem Bey de buradaymış 20 dk arayla biz önce gitmişiz... Dünya küçük derler ya işte  öyle 2 saat sonra  Aristotle Meydanın da karşılaştık ve  hemen bir  hatıra  fotoğrafı tabiki... Biraz konuştuk çok sinirliydi 20 yıldır gelirim ve  her geldiğimde Atatürk ün  evini ziyaret ederim dedi  evin eski rengi pembe idi  değiştirmişler dedi birde  içerisindeki birçok eşya  yok dedi. Tabi benim ilk gidişim olduğu için  doğal olarak kıyaslama şansım yok eğer öyleyse çok yazık gerçekten Dönünce biraz araştırdım  Muharrem Bey  doğruyu  söylüyormuş restorasyon bahanesiyle  eşyalar  alınmış ama hala  yerine konulmamış...






Gündüzü ayrı  bir  güzel gecesi  de  ayrı  bir  güzel  tabi  Selanik in ... Yollar  uzun bir  gece de orada  konakladıktan sonra Halkidiki yarımadalarına doğru  yola  çıktık. Yunaistana adım attığımızdan beri dağ taş bayır  yol boyunca yada  şehir içerisinde evlerin bahçe kenarlarında  hep  bu taştan küçük  kilise modelleri  vardı  okadar merak  ettim ki ve  araştırdım... Trafik kazası olan yerde ölen kişi anısına  yapılan bir şey  burada bazen yakınları mum yakıp dua ediyormuş. Yada kazadan kurtulan kişi şükür anlamında bu küçük heykellerden dikiyormuş... Ben de  eşime  acaba bu  hattan göçmen kuşlar geçiyorda onlar için yapılmış kuşevleri mi diye sesli düşünmüştüm alakası bile  yokmuş...

Halkidiki yarimadalarina yol alırken Neo  Moudaina ya gectik




Harika bir yer burada da kahve molası verdik....

Haritadan Halkidiki yarımadası nin ilk ayağına bakarsanız yarımadaya küçük bir kanal açarak adaya çevirmişler  bizde kanallar en pis yerlerdir ama resimde çıplak gözle görülür deniz kestaneleri bile var o kadar temiz bir deniz ben ömrümde görmedim. ..




Bir sonraki  durak Neo Marmaras burada da manzara harika... Zamanında Marmara adasındaki Yunanlar buraya yerleşmişler ve bu kucuk kasabaya bu ismi vermişler. ..





Porto Coufo saklı bir cennet...Bu arada fotoğraflarda hiçbir filitre yok belirteyim😀


Akşam olup gün batarken konaklamak için Sarti yi seçtik...Ay dolunay olmuş yakamozlar oluşmak icin zananı bekliyor...




Yunanistan da ne yenilir ne içilir derseniz bol bol deniz ürünleri çok taze ve lezzetli...Yunan salatasini Grek kahvesini frappeyi yiyin için birde adim başı fırınlarda satılan bizdeki boşnak boreği diye geçen böreklerden var pide ve salatalar çok güzel...

Sarti küçük bir kasba harika bir yer ben çok beğendim. ..




Beni tanıyanlar bilir deniz havuz olayını pek sevmem. Sadete Atahan için giriyorum...Ama ben Yunanistan daki bu denizi ve temizliğini görünce mutlaka girmeliyim dedim...Baliklarla birlikte yüzdük ve heryer kum sarı beyaz gibi kumlar çok güzeldi...Halkidiki yarimadalarinda harika plajlar var şemsiye şezlong otopark ücreti yok gidiyorsun birşeyler yiyip içiyorsun onun parasını ödüyorsun o kadar. ..



Halkidiki yarimadalarinda ikinci ayaktaki orange beach ve Vourvour u harika yerler aslında tüm kıyı da yuzebilursiniz sıkıntı yok. ..


Yollar uzun denizi arkamizda  bırakıp dönüş yoluna geçtik...






Arnea denilen bu küçük kasabadan geçerken yine küçük mola vermiştik henüz öğlen olmamıştı ama amcalar erken saatte rakı ile demleniyorlardi...Sürekli alkol tüketen bir ülke ama etrafta hiçbir sarhoş görmedim asla...





Papaparaskeva Pastanesi dönüş yolunda Otobandan ayrılıp tekrar İskeçe ye geçtik öneri üzerine bu pastane için çünkü en güzel Kavala kurabiyeleri burada yapılıyormuş gerçekten çok lezzetli Kavala dan almayın tadlarina bakın ama İskeçe den bu pastanaden alın. 





Birde yunan cikloatalari meşhur dediler ama.ben.beğenmedim...Brüksel de Bruidge daki gibi bir çikolata hicbir yerde olamaz...

Vatan topraklarına az kaldı bayram dönüşü yoğun olur dedim ama çok beklemedik belkide erken çıktığımız içindir. ..



Tekirdağ da da kisa bir köfte molası verdik Özcanlar  köfte seni hiç unutmayacağım...😎

Yunanistan hakkinda ki düşüncelerim sorarsanız bana çok saygılı insanlar ve kibarlar temizler hemde iyi temizler...Wc leri süper temiz bircok Avrupa ülkelerine 10 basar...Rahat insanlar stres yok mesai sabah 8 de başlıyor öğlen 2 de bitiyor tam bana göre...😀 Lüks tüketim hiç yok en pahallı arabalar Türk plakalı araçlardı gözlerimle gördüm...Türkleri seviyorlar birçok kasaba şehir gezdik herkes bize yardımcı oldu hatta o küçük Arnea kasabasında kahve molası verdiğimizde WiFi sorduğunuzda biz de yok dedi ama yandaki Cafe nin kini size verebilirim dedi bu kadar da yardımcılar yani😁 Yunanistan  dan ne alabilirim sorusuna şöyle cevap vereyim Jumbo isimli kocaman alışveriş marketleri var İkea tarzı a dan z ye herşey var vilada dan saç tokasina kadar...Google maps den işaretleyin her şehrinde var çok ilginç siradisi şeyler bulabiliyorsunuz bazı şeyler bize göre çok ucuz...Yunanistan  dan Kavala kurabiyesi alın derim zira zeytin ve zeytinyağı da bolca alabilirsiniz...Bu arada sanayileşme şehirlerden coooook uzaklarda terkedilmis yerlerde yapılıyor o yüzden denizleri çok temiz havası güzel bol bol sebze meyve var...Altyapı sorunları var çok kazanıyorlar heryerden tarihi eser fışkırıyor bizdeki gibi çanak çömlek diyip üstü asfaltlanmiyor...Adamların kendisine saygıları var hiçbir yerde mobessa trafik polisi vs yok herkes kurallara uyuyor tıkır tıkır işliyor...Güvenlik sorunu yok... Hatta bir bakan gelmiş yanımızdan geçti sivil polisler vs bizi kenara bile çekmediler trafiği durdurmadilar daha ilginci bakanın makam arabası 2010 model...Yazık dedim kendi kendime bir acıdım ki o bakana sormayın gitsin...Otobana girmeden benzin alalım dedik bir benzinliğe girdik 55 yaşında bir bayan tek başına işletiyor orasını ve en yakın yerleşim yerine 10 km uzaklıkta düz ovada bir yer düşünün bizde olsa o teyze hergün soyulur paraları çalınır üstüne tecavüze uğrar hatta öldürülür...Farklı duygularla döndüm Yunanistan dan...Cok guzel keyifli ve yorucu olsa da bir daha gitmek isteyeceğim yerlerden birisidir Yunanistan başkent Atina mesela....



2 yorum:

  1. ne güzel anlatmışsın okurken gitmiş kadar oldum hele Atatürk ün evine gitmenizi ayrı bir kıskandım darısı başımıza diyelim :)

    YanıtlaSil
  2. Umarım yolunuz birgun düşer gerçekten çok güzel yerler

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...