14 Temmuz 2016 Perşembe

AĞVA ŞİLE GEZİMİZ


Ramazan  bayramında  dokuz günlük tatilden  yararlanamayanlar  grubunda ben de  vardım  arife  yarım gün  çalışıp bayram  bitişi cuma  günü de  çalışıp isyan edenlerden  yani 3,5 gün  resmi  tatil yaptım babalar  gibi :) Bayramın birinci  günü  büyükleri ziyaret faslından  sonra  ikinci  günü  Ağva ve Şile  yapalım hemde  yeni  açılan Gazi  köprüsünü test  edelim dedik...
Biz İstanbul a giderken  İstanbul bize  geliyordu  karşı taraf  trafik  felç :)

Ağva Şile  yolu çok kalabalıktı  ilk önce  Şile  gideriz diye düşünmüştük  ama  oradaki trafiği görünce direk  Ağva ya  geçtik. Göksu  nehrinde  önce  tekne  turu yaptık sonra  Atahan ın  yüksek ısrarlarıyla  birde  deniz bisikletine  bindik sonra  kano yu  gördü  neyse ki vazgeçirdik :) Ağva gerçekten  güzel bir  yer  özellikle  kafayı  dinlemek  isteyenler  için  gerçi biz  çok kalabalık  bir  zamanda  gitmiş olsak  da  doğanın  kucağına  kendinizi atıp  kuş  ve  su  sesleri  ile  huzuru   bulabilirsiniz.




 Doğanın vermiş olduğu  rehavetle kendimize  zor  gelsekde  hareket zamanıydı  ve Şile  ye  geçtik... Şile  deniz  feneri görkemiyle nizamıyla  harika bir  yapı...

Karadeniz'deki kıyı emniyetini sağlayan iki fenerden biri olan Şile Feneri, diğer fenerler gibi, Osmanlı İmparatorluğu zamanında 1859 yılında yaptırılmış. Fener deniz seviyesinden 60 metre yükseklikteki kayalıklar üzerinde 110 cm. kalınlığında kule şeklinde inşa edilmiş. 20 deniz mili görüş mesafesine sahip olan, kurmal sistemli fener, ilk dönemlerde 3 fitilli gaz lambası ile çalışırken, 1968 yılında elektrikle çalışmaya başlamıştır.
Bugün müzeye çevrilen Şile Feneri'nin 150 yıllık bir geçmişi vardır.(kaynak  vikipedi)

Şile Feneri, Kırım Harbi’nde, Karadeniz’den İstanbul Boğazı’na girecek gemilerin yollarını bulabilmeleri için yapılmış fenerlerden biridir. Bu amaçla Boğazlar civarında 1856 yapılan Anadolu Feneri’nden sonra Sultan Abdülaziz tarafından 1858-1859 yılları arasında inşa edilmiştir. Taş kısmını Türk Mimarlar tasarlarken, metal aksamı ve mercek kristal sistemi de Paris’ten bir fabrikadan gelmiştir.
Fener kulesi, yapısının orijinal halini günümüzde de koruyabilmiştir. Sekizgen şeklinde ve 110 cm kalınlığında taştan yapılmış olan kule, gündüz iyi görülebilmesi için siyah ve beyaz enlemesine bantlar çizilerek boyanmıştır. Etrafı çiçeklerle süslü olan fenerin tepesine 72 basamakla çıkılır.
İnşa tarihinde ışık kaynağı olarak 3 fitilli gaz lambası kullanılan fener, 1968 yılında elektriğe çevrilmiştir. Bir dönüşünü 120 saniyede tamamlayan fenerin ışığı, sekiz adet göz biçimli mercekten yayılırken, fenerin çalışması duvar saatlerinde kullanılan sarkaç sistemi ile gerçekleşir ve dişli tertibatı bekçisi tarafından iki saatte bir saat gibi kurulur. Zamanında kullanılan, bugün artık antika değerini almış eşyalar ve gaz lambaları kuleyi daha da ilgi çekici kılar.Şimşekli deniz fenerleri grubunda olan Şile Feneri dakikada 4 defa çakar ve 1000 mumluk elektrik lambası ile aydınlanır. Uluslararası standartlarda birinci sınıf deniz feneri olan Şile Feneri, açık gecelerde yaklaşık olarak 35 mil mesafeye ışığını yayabilir ve açık havada İstanbul Boğazı’ndan görülebilir.( kaynak Şile Belediyesi)






Şile  deniz fenerinin karşısında bizi  ihtişamıyla tarihi Şile kalesi  karşılıyor... Günbatımının  tüm güzellikleriyle  bu  kareler  benden  hemde filitresiz... Zaten  çekilen  fotoğraflarda kullanılan filitrelere  karşıyım gerçi bu  benim tercihim doğal  olmalı fotograflar..( gerçi  herne kadar  doğallı savunsam da  zamnında burnuma  yaptırdığım estetiği söylemiyorum bile  ama  o mecburiyettendi  o  diye  hemen  bir  savunma  yapayım :)


Cenevizlilerden kalan limanda Ocaklıada’nın üzerinde yer alan Şile Kalesi ya da Ocaklı Kale’dir. Ocaklı Kale kendisini diğer kalelerden ayrılan silueti ile Şile’yi tanımlayan simgelerin başında gelir.
Beyaz renkli Ahmetli kireç taşları kullanılarak inşa edilmiş olan bu kale 12 metre yüksekliğindedir. Denizden gelebilecek saldırılara karşı koyabilmek amacıyla inşa edilmiş olan kale, bazı araştırmacılara göre Bizans İmparatoru Andronikas tarafından yaptırılmış, zaman içinde Osmanlılar tarafından da kullanılmıştır. Ancak son bulgular ise kalenin 2000 yıl önce Cenevizliler tarafından inşa edildiğini ve Şile’yi egemenliği altına alan diğer uygarlıklarca da kullanıldığını gösterir.
İlk düşünülenin aksine kale bir saldırı değil gözetleme kalesi olarak inşa edilmiştir. 4 katlı yapısı incelendiğinde en altta kilerin bulunduğu, diğer katların da yaklaşık 20 kişilik bir asker grubunu barındırmak için uygun olduğu anlaşılır.Kale çağlar boyunca iki kez tamir görmüştür. Önce Bizanslılar sonra da Osmanlılar kaleyi yine gözetleme amaçlı kullanabilmek için onarımdan geçirmişlerdir. Ancak hazine söylentileri nedeniyle kale definecilerin istilasına uğramış ve bu arada oldukça tahrip edilmiştir.(kaynak Şile Belediyesi )
Tadilat  bitmiş ama  tarih  katledilmiş gittim gördüm  gerçekten  bildiğiniz sünger bob olmuş gerçekten  çok acı  hiçbirşeyin kıymetini bilmiyoruz...Hele  tarihi eserlerimizin hiç...Avrupa  zamanında  bizden  çaldığı tarihi  eserleri  gözü gibi  koruyor biz bizdekileri kırıyor  yok ediyor  hatta  imara açmak için  tamamen  ortadan  kaldırıyoruz...


ilk kez gittiğimiz Şile Ağva da  ne  yenir derseniz bol bol  deniz  ürünü karides özellikle  güveçte  ve  mevsimie göre  balık tabiki ama bunun yanında herçeşit  damak  tadına  hitap  ediyor...Gidilip görülmesi gerekn yerlerden birisi Şile ve Ağva diyorum...

13 Temmuz 2016 Çarşamba

ŞİLE DENİZ FENERİ

Şile Feneri

Mahzun mahzun bakar hep ufuklara, 
İçinde saklayıp gamı, kederi. 
Yine de ısıtır hep gönülleri, 
Çilekeş bir kadın ''Şile Feneri.'' 

Hülyâlar kuruyor girip kuytuya, 
Sırma saçlarını dağıtmış suya. 
Gözünün yaşını karşı kıyıya 
Yolluyor hicranla ''Şile Feneri.'' 

Duyulur Şile'de gündüz ve gece 
Vahşi dalgaların şen kahkahası. 
Kulağa fısıldar usulca hece, 
Hayâllere dalar ''Şile Feneri.'' 

Fesleğen kokusu var perçeminde, 
Bülbüller şakıyor bak lehçesinde. 
Zamanı saklıyor gül bohçasında, 
Bir gize bürünmüş ''Şile Feneri.'' 

Denizinde dimdik yalçın kayalar, 
Yüzünde mehtâbın pembe izleri. 
Rüzgâr suda kıyıları oyalar, 
Gülümsüyor gibi ''Şile Feneri.'' 

Parlıyor tepede o ışık ışık, 
Yedi yabancıyla gönlü barışık. 
Hüzünlü olsa da, sevgiye âşık, 
Huzuru sunuyor ''Şile Feneri.''


Not şairi kim bilmiyorum Bayramda ki 3.5 gunluk Resmi tatilin bir gününde Şile Ağva kaçamaginda Şile deniz feneri yanından birkare fener mi o bir sonraki yazıda. ...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...