Yıllardan 2010 aylardan Mayıs,hazır yıllık izinleri de aynı zamana denk getirmişken sevgili eşimle birlikte yine bir tura yazıldık... Başlangıç ülkemiz Çek Cumhuriyetiydi Prag'dan başladık gezmeye...
PRAG CHARLES BRIDGE
Bu heykel çok dikkatimi çekmişti. Karanlık ortaçağ Avrupa'sında insanların tek çıkış yolu olan kiliseye bağlılık temsil edilmiş... O yıllarda Osmanlı İmparatorluğu'nun kıtalar arası hükümdarlığı o kadar ilerlemiş ki insanları Hristiyanların gözünde Osmanlı'nın imajını kötülemek amacıyla öndeki göbekli sarıklı bıyıklı elense yapan amcamı tasvir etmişler...
Astronomical Clock... Bu saat kulesinin hikayesi de çok ilginç; zamanın kralı, eşi ve benzeri olmayan bir saat kulesi inşa ettirir. Bir benzerini daha yapamasın diye saat ustasının gözlerini kör ettirir... Garibim usta buna o kadar içerlenir ki bir gün dayanamayıp saat kulesinin içerinde dönen çarklara kendini bırakıverip intihar eder...
ST.VITUS'S CATHEDRAL PRAG
Valla bu katedralde diğerleri gibi çok kirliydi :) Eh nede olsa kaç yüzyılın kiri var üzerinde...
Bu da dünyanın en küçük oteliymiş tur rehberimizin yalancısıyım. Sadece iki odadan oluşan otelde üç personel hizmet ediyormuş... En erken rezervasyon için ise üç yıl beklemek gerekiyormuş...
Bir günümüzü de Çek 'in Karlovy Vary şehrine ayırdık... Bana göre Çek'in en güzel şehri burasıydı. Termal şehri olan Vary tam bir doğa harikası...
Zamanında Ulu Önder Atatürk bu şehre gelmiş ve bu otelde konaklamış bizim bayrağımızı otelin önünde görünce çok duygulandım... Muhtemelen Atatürk yurda döndükten sonra Yalova'daki Termal ilçesine özel ilgi göstermesinin nedeni de burası olabilir diye düşündüm...
Prag' a geri dönerken kanalo tarlaları bizi hiç yalnız bırakmadı...
Krumlov
Çek Cumhuriyetinden izlenimlerim, insanları çok soğuk ve suratsız hiç misafirperver değiller Prag abartıldığı kadar illaki gezilmesi gereken bir şehir değil :) Ama Karlovy Vary ve Krumlov gerçekten güzel... Bu yazıma Viyana ve Budapeşte sığmadı :) Bir sonraki bölümde görüşmek üzere sevgiyle sevdiklerinizle kalın...