Büyük İtalya turunun birinci bölümünü BURADA ikinci bölümünü ise BURADA anlatmıştım...Durmak yok yola devam diyoruz ve dağ köylerine doğru geziye devam . ediyoruz...ilk durak Castel Gondolfo
Albano Gölü kıyısında, Alban Tepelerinde ve Roma'nın 24 km güneydoğusunda yer alır. Eski Alba Longa kentinin yerine kurulduğu sanılmaktadır. Adını, 12. yüzyıldaki Gandolfi düklük ailesine ait bir şatodan almıştır. 1608'de papalığın devredilmez mülkü; Papalık Sarayı'nın inşa edilmesinden sonra da papaların yazlık evi oldu. Yapımına, VIII. Urbanus döneminde (1623-44) başlanan saray, daha sonra VII. Alexander, XIII. Clemens ve IX. Pius dönemlerinde genişletildi. Sekiler biçiminde yapılmış büyüleyici bir parkı ve Roma imparatoru Domitianus'un evinin yıkıntıları üzerine yapılmış Barberini Villası'nı barındıran Castel Gandolfo, Vatikan Devleti'nin bir parçası olarak çeşitli ayrıcalıklardan yararlanır. Papa XIII. Gregorius'un (1572-85) kurduğu ünlü Vatikan Gözlemevi 1936'dan bu yana Barberini Villası'ndadır. Şatonun karşısındaki meydanda Gian Lorenzo Bernini'nin bir yapıtı olan S. Tommaso di Villanova Kilisesi yer alır. Bernini, sarayın yapımında Carlo Maderno ile birlikte çalışmıştır.
1960 Yaz Olimpiyatları'nda kürek yarışmaları Castel Gandolfo köyünde yapılmıştır. Köy, şeftalisi, şarabı ve gölde yakalanan balıklarıyla ünlüdür..(kaynak wikipedia)
İşte papanın yazlık sarayı... Neyse ki biz de henüz bir tane :)
İtalya yı baştan sonra gezdik tek gördüğümüz sokak kedisi bizim için önem arzetti... Sokak kedisi hiç yok bu nedenle İtalya fareden geçilmiyor yolda bir iki tane fare ölüsüne bile rastladık..Doğanın dengesini bozmayın kardeşim diyemiyorsun tabi... Aklıma gelmişken söyleyeyim kar kış ayaz aşırı soğuk olmadıkça sokak kedilerine kedi maması falan vermeyin başka gıdalarla besleyin... İleride İtalya sokakları gibi fareden geçilmez yoksa bizim ülkede...
Dünyanın ilk posta kutusu nerede derseniz işte tam da burada Castel Gondolfo da dünyanın ilk posta kutusu mevcut bende hemen yan tarafta bulunan hediyelik eşyalar satan dükkandan kartımı aldım yazdım pulladım kutuya attım... Kart henüz sahibine ulaşmadı yoksa çoktan telefon açardı :)
Bir sonraki dağ köyümüz Nemi...
Lago di Nemi (Latince: Nemorensis Lacus), İtalya'nın Lazio bölgesinde bulunan ve adını Roma'ya 30 kilometre uzaklıktaki Nemikentinden alan küçük volkanik göl. Yüzölçümü yaklaşık 1,67 km² olan gölün en derin yeri 33 metredir.
Göl, dönemine göre oldukça ileri bir teknolojiye ve olağanüstü büyük boyutara sahip Batık Roma Gemileri buluntuları ile ünlüdür.Bir de dağ çilekleriyle...
Yeme içmeyi pek sevmem ama hayatımda yediğim en güzel çilekli turta o kadar güzel bir kreması var ki tam tatlı sevenlere göre.. Hatta Napoli ye geçince hızımı alamayıp orada da yedim...
Yılın belli zamanlarında çilek festivalleri oluyormuş.Rehberimizin anlattığına göre Çanakkale de çilekleri ile ünlü bir köy ile kardeş köymüş burası Nemi de festival olunca bizim Çanakkale dekiler gelirmiş, Çanakkale de ki köyde festival olduğunda Nemi dekiler gelirmiş..Çileğin etinden sütünden her şeyinden faydalanmış buradaki köy sabun parfüm marmelat reçeller vs..
Dağ köylerini arkamızda bırakırken...
Bir sonraki durak Pompei
Pompei İtalya' nin Campania bölgesinde, Napoli ili'ne bağlı, Napoli kenti yakınlarında bulunan bir şehirdir. Pompeii antik şehrikalıntıları ile ünlü olan şehrin 2010 yılı nüfusu 25.671'dir.
roma imparatorluğunun göz bebeğiyken vezüv yanardağının bir anda faaliyete geçmesiyle tarihten silinip yok olan şehir, sakinleri ne olduklarını bile anlamadan lavlar içine bulmuşlardır kendilerini, yemek yerken taşlaşan insan cesetleri müzelerde görülebilir.
Pompei MÖ .5000.yılında kurulduğu düşünülmekte olup vezüv yanardağı MÖ 79 yılında faaliyete geçmiş ve tüm şehir neredeyse taşlaşmış...Rehberimiz kulaklıklardan buranın tarihini anlatırken ve taşlaşmış insan çocuk bedenlerini görürken göz yaşlarımı tutamadım...2000 kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilmekte...Vezüv yanardağından fışkıran lavlar şehrin üstüne 6-7 metre örtmüş ve 18yy da bir köylünün tarlasını sürerken ortaya ilk kalıntılar çıkmış...19yy da ise bilim adamlarının çalışmalarıyla başlayan kazılar günümüzde devam etmemektedir... Şehrin büyük bir kısmı hala kazılmamış çünkü hem kazı işlemi hem de kazıdan sonra çıkartılan eserlerin korunması çok fazla maliyet gerektiriyormuş...
Taştan bir yatak ve taştan bir yastık...
MÖ 79 yılında taşlaşan şehirden geriye kalan su boruları...
İnsanların son nefesini verdikleri an....Hani hep deriz ya Allah seni taş eder galiba o laf burada yaşananlardan sonra efsaneleşmiş bir söz olarak yer aldı diye düşünüyorum...
Yapılan kazılardan çıkan eserlere göre Pompei bir liman şehri imiş çok zengin ve aydın kişiler ve bunların kölelerin yaşadığı söylenmekte... Ayrıca Pompei, eğlencenin başkenti ve kumar merkezi olduğu, şehirde bulunan kölelerin dövüş adı altında başka köleler tarafından, sırf zenginlerin eğlenmesi için Geceleri muazzam dövüşlerin düzenlenerek öldürüldüğü tespit edilmiştir. Spartaküs dizisini izleyenler hatırlayacaktır orada yaşananlar Pompei de yaşananlar gibiydi. Zevk, sefa, fuhuş, kumar, alkol, hat safhada olan ve günah dolu bir şehirde Pompei vahşet ve insanlık dışı her şeyin yaşandığı yapılan kazılar sonrası tespit edilmiştir
Burası evin şölen için ayrılan yeri... Orta da ki küçük masa gibi olan yerlere yemekler bir bütün olarak gelirmiş sonra onları hizmetliler geri götürüp parçalayıp getirirlermiş masanın etrafında eğimli olan kısımlar ne derseniz insanlar uzanarak yemek yerlermiş karşılarında da işte o dönemin animasyonları ne ise o sergilenirmiş...
Bir dönem tarihin yaşadığı bu sokaklarda yol alırken başka boyutlara gittim Pompei İtalya da gerçekten görülmesi gereken bir yer...
Pompei nin hüznünü geride bırakıp Napoli ye geçiyoruz.
Napoli (Napoliten lehçesi: Napule) güney İtalya'nin Campania bölgesinde ve kendi ismini taşıyan Napoli ilinde bulunan ve Campania bölgesi ve Napoli ili başkenti olan bir şehir ve yerel idare bakımından bir komündür. İtalya'nın nüfus itibariyle, Romave Milano'dan sonra üçüncü büyük şehridir. Şehir tarih, sanat, kültür, mimari, müzik ve astronomi yönlerinden İtalya'da hayati rol oynamaktadır. İtalya tarihinde 2.800 yıllık geçmişi ve (1285 – 1816 döneminde özerk bir devlet olan) Napoli Krallığıbaşkentliği yapması nedeniyle çok büyük öneme sahiptir.
720 hektarlık Napoli eski tarihsel şehir merkezi UNESCO Dünya Mirasları listesinde bulunmaktadir.(kaynak tabiki wikipedia :)
Napoli bir liman şehridir ki dünyanın ikinci büyük liman şehri olma ünvanını korumaktadır...Mafyanın kol gezdiği bir şehir... Neredeyse bütün İtalyan markaların üretim yeri burası... Bu nedenler bir çok markayı Milano dan çok daha uygun fiyata Napoli den alabilirsiniz...
Şehir merkezi Piazza Plebiscito
Pek güvenli bir şehir olmadığı düşüncesindeyim (bizim ülkemizden daha güvenli olduğu kesin tamam Napoli de mafya hesaplaşmaları var ama bizdeki gibi kadın cinayetleri tecavüzler çocuk tacizleri gibi şeylerin olmadığını biliyorum ) Park etmiş şekildeki bu aracın direksiyonunu görünce dikkatimi çekti nasıl bir düzenek yapmışsa tornacı abim bildiğin direksiyona komple kilit yapmış:)
Napoli Krallığı Sarayı
Castel Nuova şatosu 1279-1284 döneminde Sicilya Kralı I. Carlo tarafından yaptırılmıştır.(foto: dünya bülteni)
Cem Sultan Napoli de esir iken ölmüş muhtemelen papa tarafından zehirlendiği söylense de Osmanlı ya teslim edilmesine izin verilmemiştir.
7 gece 8 gün süren Büyük İtalya turunda bize engin bilgilerini aktaran rehberimiz Göksel Göksoy u tanımanızı tavsiye ederim.. Zamanla ilgili sıkıntınız yoksa prontotour dan rehberiniz Göksel Bey in olduğu dönemi ayarlayın derim..Havaalnında veda zamanı geldi çattı ..güzel yerleri farklı medeniyetleri, faklı lezzetler, güzel dostlukları cebimize koyduk evimize döndük..
Vaktiniz olursa tur rehberimizin yaklaşık 3 yıl önce Fatih Altaylı ile Roma tarihi hakkındaki konuşması var izlemenizi tavsiye ederim... Gerçi tanımakta biraz zorlandım imaj o yıllardan bugüne çok değişmiş....
Atahan kuzu ile ilk defa bu kadar uzun süre ayrı kaldık nasıl özlemişiz birbirimizi anlatamam biraz vicdan yapsam da böyle yorucu bir tura 5 yaşındaki bir çocukla katılmak delilik olurdu diye düşünüp kendimi avuttuğum doğrudur...Bu posttu yazarken iznimin bittiğini ve yarın sabah işe gitmem gerektiğini hatırladım zor olsa da :) Bitmeyen tatil yapsalar ne güzel olur değil mi... Beni çalışma bakanı yapın yeminlen süresiz izinler vaat ediyorum tüm çalışanlara...:)
ütopyalarda güzeldir diyorum musmutlu sağlıklı güzel günleriniz olsun dileklerimi gönderiyorum...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder