24 Haziran 2015 Çarşamba

ÇANAKKALE GEZİMİZ...



Oldukça geç  kalmış bir  yazı oldu  ama  resimlere  bakarken  fırsatını da  bulmuşken asıldım klavyeme... 1 Mayıs  tatilinde  hazır  bu  fırsat  dedik hiç  gitmediğim Çanakkale ye  doğru  yolu çıktık... Yol boyunca  kanolu tarları bize eşlik etti harikaydı  manzara sarı hiç bu kadar  güzel olmamıştı  belki de  doğada....Yorucu  bir  yolculuktan sonra  günü bitirmeden Truva ya  gidelim görelim dedik...Çanakkalenin 100. yıl kutlamaları nedeniyle  inanılmaz bir  kalabalıklık vardı  ki otel ararken bunu çok iyi  yaşadık... Neyse ki  önceden yapılan rezervasyon bizi kurtarmıştı...


Fes başıma  fes başıma  püskülü ben olayım der  Atahan Paşa...






Otelimiz çok güzeldi  tam Çanakkale  merkezde  denize  sıfır bu da  odamızdan Çanakkale  manzaramız...

 Ertesi  gün  feribotla  karşıya Gelibolu ya  geçtik tarihi yaşamak anlamak kelimeler  öyle  bir  kifayetsiz kalıyor ki bazen...




57. Alay.... Çanakkale Savaşı'nın başlangıcı kabul edilen Anzak Çıkarmasını durdurmak amacıyla 25 Nisan 1915 sabahı harekete geçen Osmanlı alayıdır. Kanımın çekildiği yerdi  burası kendi cenaze namazını  kılan Alay  dan  bir  askerimiz bile  kurtulmadı... İsimleri  okurken  dözyaşlarımız tutamazken  eşim çekmiş bu  kareyi...
burnumun direğinde  hep bir  sızı boğazımda  hem bir  yumruk vardı... Hele  birde  yaş larını okuyunca  daha  süt kuzuları olan gencecik şehitler şehitlerimiz....

Anıt mezarlar  arasında bu laleler Vatan size  emanet  der gibiydi...




Gelibolu da  tabyaları  gezerken  bir  köy  kahvesinde mola  verelim dedik... Hazır Atahan da  uyuyurken kahvedeki  yaşlı amca  bana  Türk kahvesini böyle getirdi nasıl bir gurur nasıl bir onur anlatamam...




Kahvedekşi  yaşlı amcadan aldık bu  bilgiyi  ilk kurşunun atıldığı yermiş burası ve ilk gerçek toplu mezar  diğer gezilen yerlerdeki anıt mezarlar amca burada  duanızı edebilirsiniz dedi kale surlarının dibince  çevrilmiş şehitlerimiz ruhunuz  şad olsun... Yazarken bile  hala  tüylerim diken diken oluyor içerisinde yeşer  çiçekler  ağaçlar....Amca  oralıymış bize  anlatıyor ben çocuktum yağmur  yağdığı zaman  bütün kadın coluk çocuk boş araziye  gider boş mermi kovanları toplardık o kadar çok tu  ki  sora onu büyükler  şehire  gider  satar  eve erzak alırdı diyo... Yine  çocukken tarlayı sürerken hep kemikler çıkıyordu onları topluyorduk  bir çukur  açıyorduk  oraya  gömüyorduk duasını ediyorduk diyor... Bizim çocukluğumuz  buralarda hep şehitlerle  geçti diyordu yaşlı amca... Öyle  güzel anlatıyordu ki ben ağlaya  ağlaya  dinliyordum amcayı... Birde  savaştan sonra yaklaşık 40 yıl bu  bölgeyi  kapatmışlar ama  zamanında  İngilizler ve Fransızlardan çok araştırmacılar  gelmiş birçok önemli şeyler  alıp götürdüler  buradan diyolar  özellikle  batan gemiler için... Bizim  ülke sonradan farkına  vardı  durumun ama  iş işten geçmişti  artık diyo...Vaktimiz  bol olsada  o köylerde tek tek kahveleri  dolaşsak ilk kaynaktan dinlesek ne iyi olurdu aslında...Ama  gün kısa  ve  gezilecek  daha çok yer  vardı...




Anıtı ziyarete  gelen bu amca başında  kalpağı ile  kızına  resim çektirirken Atahan da  birden fırladı resim karesine girdi amca çok mutlu oldu torun dedi  başka  bişey  demedi...



Ülkenin dört bir  yerinden şehit olmaya gelmiş vatan savunmaya  gelmiş yiğitler mertler  yatıyor burada ne için  bir  avuç toprağı bile  düşmana vermemek için  bayrak için  namus için  bağımsızlık için  esarete boyun eğmemek  için  özgürlük için...



Gün batımında Gelibolu daki şehit  kanlarının gökyüzüne  yansıması sanki ....

İçim  çok buruk bir  şekilde  ayrıldım Gelibolu dan  gencecik insanlar  canlarını  hiçe  sayarak  feda edebiliyorken bir  vatan için sırf ondan sonraki  nesiller bağımsız sömürgesiz  yaşasın diye... Emanetlerine  sahip çıkabiliyormuyuz ? koruyabiliyormuyuz önemini kendimize etrafımıza söyleyebiliyormuyuz diye  sürekli bir  vicdan muhasebesi yaptım  Çanakkale den ayrılana  kadar.

Bakmayın siz Doğan Pastanesinin önünde  böyle kuyruk olmadığına  çünkü sabahın 10 u... Gece gündüz burada  dehşet bir  dondurma  kuyruğu var hal  böyle  olunca  sürü  psikolojisi  bizde  bir  yiyelim bakalım dedik inanın eğer  yolunuz Çanakkale  ye  düşerse  merkezde sahilde Doğan Pastanesinin  dondurmasından mutlaka  yiyin...Biz  akşam yedik ertesi gün yemeden gitmeyelim dedik  ve  sabahın  10 unda  tekrar  yedik...:)=


 Çanakkale  de  nerede ne  yenir  derseniz  Yalova  Restorant  var merkezde nezih  bir  yer  Yalovadan gelen birileri  olarak  bu  restorantı  tercih  ettik nezih bir  yer  fiyatları da  oldukça  nezih ama :) Yok daha  uygun yerler  var  mı  dersin olmaz mı  her  bütçeye  uygun  karnınızı doyurabileceğiniz yerler  var  bol bol  taze  balık soğuk mezeler harika  birde  buraya  özel  peynir  helvası  var  ama  ben  tadına  bakmak  istemdim  görüntüsü  pek  hoşuma  gitmedi  o yüzden  yorum yapamayacağım...


Türkülere konu olan aynalı çarşı kambersiz  olmaz  dedik iyi de  ettik  aman Allahım iğne  atsanız  yere  düşmez  orada  ne  kalabalık öyle  ...



Yolculukta  sıkılan kuzu  selfie çubuğyla resimler  çekti bol bol...

 Kahve molaları ile geçen yolculuk kuzunun uyumasıyla daha bir  rahat oldu. Ön tarafa  transfer oldum  ayakları da  dinlendirdim  ardımda Çanakkale yi  bıraktım...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...