30 Ocak 2014 Perşembe

BİR ÇOCUK NASIL MOTİVE EDİLİR?


Çocuğunuz "Ben yapamam ki, kimse beni sevmiyor, matematiği anlayamıyorum, vb." ifadeler kullandığında onun daha fazla üstüne gitmeyip rahatlatmaya çalışabilirsiniz. Oysa bu şekilde davranarak onun bir sorumluktan kaçmasını veya kendini daha da güçsüz ve yetersiz hissetmesini sağlamış olabilirsiniz.Bu nedenle onu teşvik edip desteklerseniz özgüvenini de artırabilirsiniz. Onun buna gereksinimi vardır çünkü; kimse başarısız ve yetersiz olmak istemez.
Yetersizlik hisseden birini nasıl anlarsınız?: Onu uyardığınızda yapamayacağını söyler ve ona “acırsınız. 
Ona acıdığınızı belli etmeyin. Yapacağına inandığınızı hissettirin. Onu teşvik edin. 

Beceriyi yapmaya motive etme yolu: Teşvik / Yüreklendirme
Kişinin bir işi yapmayı istemesi, harekete geçmesi için teşvik olması bir başka deyişle yüreklenmesi gerekir. Teşvik, kişinin o işi yapmaya gücünün yetebileceğine inandırır. Kişi başkalarını olduğu kadar kendi kendini de teşvik edebilir. Ancak “teşvik”, “övgü”yle karıştırılabilir. Oysa bu iki kavram taban tabana zıttır.
Övgü
“Aferin”, “Çok güzel olmuş”, “İyi bir çocuksun” , “Hep böyle uslu dur”, “En güzel resim seninki”, “Seninle gurur duyuyorum” sözcükleri çok sık kullanılan övgü sözcüklerdir. Ancak sanıldığının tersine, bu ifadelerin kullanılması kişide bir çok olumsuzluklara neden olabilir. Bir şeyi doğru yapıldığında onu övmek yerine teşvik yapılması önerilir. 
Övgü yerine teşvik… 
a) “Aferin” yerine…..: Neden dolayı “aferin” dediğinizi açıklayın. “...şu davranışından dolayı çok beğendim”, “Çok eğlenceliydi.”
b) “Çok güzel olmuş.” yerine…...:”Güzel” göreceli ve kapalı bir ifade olduğu için neden dolayı beğendiğinizi açıklayın ki güzellik ölçünüzü bilsin ve tekrar yapabilsin.Örneğin; “Resminde kağıdın her tarafını kullanmışsın. Renkleri çok dengeli kullanmışsın. Örneğin, morla sarı birlikte çok çarpıcı görünüyor.”
c) “İyi bir çocuksun” yerine ……..: İyi” ifadesi de açık değil. Ne yaptığı için onu “İyi” bulduğunuzu açıklayın. Örneğin “Arkadaşına yardımcı olman çok hoşuma gitti.”
d) “Hep böyle uslu dur” yerine….: “Uslu” derken ne demek istediğiniz belirtin. Örneğin; “Babanla biz konuşurken araya girmeden sabırla beklediğin için konuşacaklarımız çabucak bitti ve oyuna daha çok zamanımız kaldı.”
Övgü ve teşvik arasındaki farklar
Kendinizden büyük veya eşit birine “Aferin, çok güzel giymişsin.” veya çocuğun annesine “Aferin anne, çok güzel bir çorba pişirmişsin.” dediğini düşünün. Komik olur ve ona yüksekten bakar gibi durursunuz. İstediği kadar candan olsun “aferin” kişiye soğuk bir değer yargısı ve üstünlük ifade eder. Oysa “Kıyafetin çok hoşuma gitti. Tam yerine ve mevsimine göre giyinmişsin.” bir teşvik ifadesidir ve eşit insanlar arasında bir mesajdır. Herkese rahatça verilebilir. Çünkü herkesin teşvike gereksinimi vardır. Kendinize ve çocuğa saygı gösterir. Öven kişi “aferin” derken övülen kişi neden beğendiğini açıklamadığı için değerlendirme de göreceli olarak kalır. Oysa teşvik ederken bir şeyi neden beğendiğinizi söylemekle kalmaz, nedenini de açıklarsınız ki beğeni kriterini karşı taraf da öğrensin. Örneğin:
Teşekkür ederim, işimiz kolaylaştı.
Renkler birbirine çok uyumlu olmuş çok beğendim.
Yardıma ihtiyacım vardı, sen de önerdin, sağol.
Sen olmasaydın bu kadar çabuk bitiremezdim.
Bugün çok mutluyum, benim için bir sürpriz oldu.
Övgü, çocuğa (en güzel/iyi, hep, mükemmel, vb.) gerçekçi olmayan standartlar koyar ve kişi mükemmel oldukça değerinin arttığına inanır.
“Sınıftaki en güzel resim seninki” yerine “ Her geçen gün daha güzel resim yapıyorsun.” dediğinizde teşvik edilen çocuk, hata yapma ve deneme cesareti edinir. Başkalarıyla kıyaslamayı değil, kendi içindeki gelişmeyi ortaya koyar. 
Teşvik, çocuğu olduğu gibi kabul eder, şartı yoktur 
Geçen sefer 10 tane bilmiştin, bu sefer 25 tane. Çok gelişiyorsun.
Bu işi halletme tarzını beğendim. Pek kolay bir iş değildi.
Sonunda iyi olacak. Yapamadığına ve hatalarına üzülme.
Yaptığın işten memnun kaldığına sevindim.
Elinden geleni yaptın.
Düş kırıklığına uğradığını biliyorum. Biraz konuşmak ister misin?
Övgü, bitirilmiş bir iş için verilen ödüldür. Oysa teşvik, hiç başlamamış ve yapmak istemeyen birine bile verilebilir. Çabanın fark edilmesidir ve gelişmeye odaklanır. Teşvik edilen işinde sebat göstermeyi öğrenir. Güven verir, cesur olmasına yardım eder.
Kararına güveniyorum.
Bildiğim kadarıyla elinden geleni yapacaksın.
Bu zor gibi görünüyor ama altından kalkacağına inanıyorum.
Yapabilirsin, zaten yarı yola gelmişsin.
Övgü, başkalarının isteklerini yerine getirmesini söyler, dıştan kontrol eder. Sadece benim istediğimi yaptığın zaman değerlisin mesajını verir. Kişi, uyum sağladığı sürece değeri olduğunu öğrenir. Teşvik yapılan, gelişmelerini değerlendirmeyi ve kendi başına karar vermeyi öğrenir. 
Bunun hakkında ne düşünüyorsun?
Yaptığından memnun olmadığına göre neresini beğenmedin ve seni memnun edebilecek neler yapmayı düşünüyorsun?
Bunu yapmaktan hoşlandığın belli oluyor.
Övgü, dıştan değerlendirir. Övdüğünüz kişi başkalarını memnun ederek değer kazandığına inanır. “Seninle gurur duyuyorum” dediğinizde onun omuzlarına yük yüklersiniz. Övgüyü hak edecek şey yapamayan kişi böylece kötü bir şey yaptığı duygusuna kapılır ve beğenilmediği, yetersiz olduğu inancına kapılır. Başarıyı kişilik değeri olarak algılayabilir. Kişi kendini baskı altında hisseder. 
Başaramadığında “senden utanıyorum, seninle gurur duyma fırsatımı elimden aldın.” anlamına geleceği için kaygı ve utanç yaratabilir. “Bir şey yap ki ben de seninle övüneyim” dediğinizde kişi üzerinden prim kazanmış olursunuz. Teşvik, içten değerlendirme içerir. “Seninle gurur duyuyorum” yerine “Yaptıklarınla ne kadar övünsen, yeridir. Seni takdir ediyorum. Kendinle gurur duyabilirsin. ” diyebilirsiniz. Çünkü başarı karşısında olumlu veya olumsuz etkilenen başkası değil kişinin kendisi olacağı için övünecek, gurur duyacak biri varsa o da kişinin kendisidir. Nitekim eğitim sistemimizde de “övgüname” değil, “takdirname”, “onur belgesi” gibi ifadeler kullanılır.
Övgü, yapılan işle öz değerini (uslu, yaramaz, iyi, kötü, vb.)birleştirir. Böylece yenilgi korkusu yaratır. Teşvik, kabul ve saygı demektir. Kişi, yetenek ve çabalarını, yalnız kendisi için değil, başkaları için de kullanmasını öğrenir. Yardımlaşmayı sağlar.
Bu hafta bir arkadaşın/ailen için yapmak istediğin bir şey var mı?
Bu hafta bir arkadaşın/ailen için ne yaptın?
Bu hafta bir arkadaşının/ailen yaptığı bir şey iyi hissetmene yardım etti mi?
Yakın zamanlarda ailemiz hangi konuda ilerleme kaydetti?
Ailemizle ilgili neleri beğeniyorsun?
İyi yaptığın şeylerden hangilerini bizimle paylaşmak istersin?
Kendinle ilgili en beğendiğin, iyi yaptığın şeyler hangileri? 
Övgü yapılmadığı zaman ceza ve yergi gibi anlaşılır, çok yapılırsa ucuzlar. Yergi eksikleri, hataları vurgular. “Hep en sona kalıyorsun.”, “Başında birisi olmadan çalışamıyorsun.”, vb. eksikleri vurgularken teşvik, yapılan işin güçlü yönlerini vurgular. Yeteneklerini fark etmesine ve güvenli hissetmesine yardım eder. Olumlu yönleri vurgular:
Çok çaba harcadığını görüyorum.
Bu işe gönüllü olmana sevindim.
…konusunda ilerleme kaydettiğinin farkında mısın?


PÜF NOKTASI AİLE DANIŞMANLIK MERKEZİNDEN ALINTIDIR...

2 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş Demetçim..Paylaşım için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. sağol canım biraz uzunca bir yazı ama çocuklar için faydalı bilgiler yazıyor...

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...