31 Aralık 2012 Pazartesi

YENİ YILDAN İSTEKLERİM....



Yoğun ve yorucu bir haftasonuydu....Cuma aksami bankadan bir arkadaşin veda yemeği,cumartesi aksami mimarlar odasinin yilbasi kutlama yemegi derken pazar gunude enerjimiz bitmeden kendimizi Bursa ya attik....Atahan pasaya degisiklik olsun diyerek ikeaya gittik...oyuncak bolumunde kendinden gecti...



Etrafta onun icin karistirilacak cok sey vardi zamanin az oldugunun oda farkinda ki hizli bir sekilde herseye kosturarak dokunuyordu....Eski yilin bu son gununde ise gidip calismak biraz zor olsa da yeni yilin heyacani icin katlanir olduk....Yeni yildan dileklerim neler mi?
Sağlik, huzur, mutluluk, basari....Tum insanlik adina savaslarin, acligin,siddetin olmadiği yeni bir yil olsun...2013 yili benim yilim olsun... 13 benim ugurumdur....Yeni yilimiz kutlu ve mutlu olsun...
posted from Bloggeroid

28 Aralık 2012 Cuma

Dr. Beckmann Renk Koruyucu Mendiller ile Gökkuşağının Renkleri Sizinle

Eşimin toplantısı, benim kokteylim, kızımın sporu.. Ve karşımda kirli sepeti. İki gömlek bir sweet. biri mavi biri kemik biri de pembe.. bir kaç havlu ve nevresim tek makinayı anca doldurur ama hepsi ayrı renk. Peki hepsi tek makinada yıkanır mı ? Elbette yıkanır! Yaygın alışveriş merkezlerinde bulabileceğiniz Almanyadan ithal Dr.Beckmann renk koruyucu mendiller ile renkleri karışmadan hemde. Dr. Beckmann renk koruyucu mendiller mikro gözenekleri ve ultra emiciliği sayesinde renklilerden ayrılan renk partiküllerini üzerinde toplar ve diğer çamaşırlara geçmesini engeller. Böylece çamaşırlarınız yıkanmadan önceki rengini korur.
Dr. Beckmann renk koruyucu mendiller ile gökkuşağının renkleri sizinle.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

26 Aralık 2012 Çarşamba

BEBEKLERDE KOL, DİRSEK ÇIKMASI


Geçen gece Atahan paşa normal uyku saatinde yatışa geçti aradan bir saat ya geçti ya geçmedi uyandı ve babası yanına gitti karyolasından O'nu kucağına alırken birden kolu babasıyla kendisi arasında sıkıştı... Birden müthiş bir çığlık ve ağlama.... İlk önce ne olduğunu anlamadık, su istedi içti ve tekrar uykuya daldı... 15 dakika sonra feryat şeklinde bir ağlama kucağıma aldım susmuyordu... Canı yanıyor belli sonra dikkat ettim sol  kol aşağıda sallanıyor kaldıramıyor kımıldatınca da basıyor çığlığı....Kendimizi hemen acile attık tabiki... Doktora durumu anlattık kolununun zedelendiğini söyledik... Doktor önce omuzdan sonra dirsekten bir iki hareket yaptı ve dirseği çıkmış ama ben halletim dedi:) Derin bir nefes aldık canım kuzum direseği yerine oturur oturmaz hemen elini kaldırmaya başladı... 10-15 dakika bekledik acilde sakinledi kendine geldi birde okadar uykusu vardı ki eve gidelim der gibiydi... Doktor bir kaç gün dikkat edin dokular biraz zendelenmiş olabilir, ufaklığı kollarından tutarken özen gösterin dedi hepsi bu... Babamız kendini çok suçlu hissetti içi gitti... Küçükken benimde kollarım omuzumdan çıkmış iki defa... 1-4 yaş arası çocuklarda omuz, kol, dirsek çıkması çok sık rastlanan bir durum sakın panik yapmayın hemen doktora gidin anında yerine oturtuyorlar... Minik paşama ertesi günü hangi kolun uf oldu dediğimizde sol elini tutup muu diyordu... Dün ve bugün bu soruma cevap vermedi galiba unuttu... Sağlıklı günlerimiz olsun...

21 Aralık 2012 Cuma

İLGİNÇ YENİ YIL HEDİYESİ SİHİRLİ KUPA...


Mayalanmayı atlattık nihayet... :) Kar kış derken yeni yıl yaklaşıyor... Canım aşkıma ilginç bir yeni yıl hediyesi almak istiyordum... Ne olabilir diye araştır araştır sonunda kendimi adresinizeteslim in sitesinde buldum... Sihirli bir kupa.... Nasıl mı? Kupa normal siyah görünümlü sıradan bir kupa olarak karşınızda, içerisine sıcak herhangibirşey doldurduğunuzda....


Karşınıza sevdiğiniz aşklarınızın resimleri çıkıyor... 



Eh bir tanede aile fotoğrafımız olsun dimi ama...Canım eşim çok beğendi geçekten ilginç bir kupaymış dedi... Yapmanız gereken beğendiğiniz resimleri maille göndermek, ilgili site size gönderdiğinz resimlerden oluşan bir taslak şeklinde slayt gönderiyor isterseniz değişiklik yapabiliyorsunuz onayladıktan sonra basım ve hoppp adrese teslim... Dikkat edilmesi gereken konu bulaşık makinasında yıkanmamalı güneş ışığına karşı korunmalı hepsi bu...Bu soğuk kış günlerinde avuçlarınızda aşklarınız, sıcak kahveniz ve yüzünüzde oluşan tebessüm...

19 Aralık 2012 Çarşamba

BİRİCİTİNYERİ NDEN BİR MİM

  Sevgili  blog dostum biricitinyeri beni mimlemiş.... İyi de  etmiş... Gelelim mim sorusuna .. Masanda ne  var ? Geçen gün işyerinden bir arkadaşıma ziyarete gitmiştim... Sevgili Öznur  da bir döktürmüş pir  döktürmüş... Masada fazla  yer kalmadığından diğer ürünlerde yan tarafta konsolun üstündeydi lakin Atahan paşa sayesinde onların fotosunu çekemeye unutmuşum... Masada kısır, içli köfte, kaşarlı ekmek, minik poğaçalar, pudingli yaşpasta,tavuk göğsü  vs vs  ... Mönü oldukça zengindi... Bende sevgili mildaylahayatmugeninhayatguncesibebekvesairedilosunayakizleri ni mimledim...

15 Aralık 2012 Cumartesi

MISSPERA DAN ÇOK UCUZ KOZMETİK ÜRÜNLERİ...


Malum havalar oldukça soğudu ve doğal olarak da ciltler hassaslaştı... Sabahın buz gibi havasında işe gidicem derken dudaklar çatlamasın diye önlem almaktan yoruldum... Küçük bir araştırma sonucunda kendimi misspera nın sitesinde buldum... Ve aradığım ruju da... L'Oreal in ruju süperdi... Ortasındaki nemlendirici sayesinde dudaklarınız çatlamadan gün  boyu rengini koruyor...
Fiyatlar çok uygun sadece ruj olmaz dedim kendi kendime... Schwarzkopf tan bir adet şampuan ve Clean adn Clear den yüz temizleme jeli aldım attım sepete... Üstelik kargo ücretsiz... Beğenmezsen  iade... Tavsiye ederim girin bakın misspera nın sitesine...

Keyifli alışverişler...

13 Aralık 2012 Perşembe

1,5 YAŞ ÇOCUKLARDA UYKU PROBLEMİ....



Siz bu resimdeki bebişlerin bu kadar masum uyuduklarına  bakmayın... Sizin uykunuzun et tatlı  yerinde odasından bir ses 'anniiiiiii dellllll....' ağlamak ağlamamak arası bir  ses tonu... Hele birde tüm gün işte çalışıp yorgun birşekilde uykuya dalmaya  çalışırken bu sesle uyanmak.... Uyku düzeni için bebeğin yattığı yatak oda ısısı ışık ses ortamı vs çok etkiliymiş... Bir nebze belki  doğru olabilir ama bizim  Atahan paşaya hiç etki etmiyor...Huysuzluğu tuttuğu zaman hiçbirisi işe  yaramıyor... 1.5 yaş aşısı oldu ve 2 gündür ortlama gecede 6 defa uyanıyoruz.


Geceleri üstümüzü çok açıyoruz diye uyku tulumu ile yatırmayı denedim denemez olsaydım saat başı uyandı neymiş rahat rahat dönemiyormuş.... Neyse ondan da  vazgeçtik... Uykumuz düzelsin artık yoksa ben başımda  huni ile işe gider olacağım.... Güzel uykulu günleriniz olması dileğiyle....

11 Aralık 2012 Salı

ANNELER 25. KAREYE DİKKAT...

Arka arkaya gelen fotoğraf karelerinden oluşan sinema filmleri,çizgi filmler,belgeseller ne kadar masum acaba hiç düşündünüz mü? Gördüğümüz bir anlık görüntü 24 kareden oluşur...İçerisinde gizlenen measjla birlikte 25. kare oluşuyor...Yani gözümüz saniyede 24 kareyi görebiliyor 25. kareyi ise bilinçaltına  yazılıyor. 25. kare ilk önce tamamen ticari amaçla yapılmış... Özellikle reklam firmaları tarafından kullanılmış... Mesala sinemada film izlerken 25. karede cola iç talimatıyla mola da cola almaya çalışmak gibi...Beyin bir kareyi algılarken saniyenin 1/25 inde görür. ama siz konu görüntüyü saniyenin 1/24 ünde gösterirseniz beyin algılar fakat görmez. bu tür reklAm vermek yasaktır. sebebi ise müşteriyi yanıltmanızdır... 25. KARE SADECE REKLAMLARLA SATışları arttırmak için değil ülkelerarası psikolojik savaşlarda kullanılmaya başlandı... nasıl mı? birçok çizgifilmlerinin içerisine filmlere pornografik içerikli mesajlar atarak dengesiz,saplantılı,sapık bir  nesil yetiştirmek...resimlerle birazdaha netleştirmek istiyorum anlatıklarımı...
http://posefrm.10tl.net


http://www.medyaloji.net

http://www.25kare.net
http://www.canonturk.com/

anneler çocuklarımızı tv lerden uzak tutalım... Yada güvenliğinden emin olduğunuz çizgi filmleri izlemesine onay verelim... bU KONUDA BİRAZ  ARAŞTIRMA  YAPTIM  trT 4 ÇOCUKDA KELOĞLAN VE  PEPEE DE  25. KARE  YOK AMA  ŞİMDİLİK...

9 Aralık 2012 Pazar

BABA VE OGUL...


Haftasonu yine disarilardaydik... Temiz havanin etkisiyle Atahan pasa uyudu bizde kendimizi cafeye attik.. Sicak cikolatalarimi ictik...Minik kuzu uyaninca biraz afalladi....Mekan degisik geldi... Babasinin kucaginda uyku sersemi okadar tatliydi ki hemen fotoladim...Asklarim sizi cok seviyorum....
posted from Bloggeroid

5 Aralık 2012 Çarşamba

KIYMALI LAZANYA TARİFİ


Eşim son zamanlarda bir lazanyadır tutturmuş gidiyordu... Yıllar önce lazanyanın tamamı hazır bir şekilde alıp sadece fırında ısıtılan bir türünün olduğunu savunsa da o dediğini marketlerde internette bir türlü bulamadık...Kolları sıvadım dedim kendi kendime bari ben yapayım...Marketten hazır lazanyayı alıyorsunuz... Tencerede bir orta boy soğanı az yağda kavuruyorsunuz içine salça ki ben yazdan hazırladığım domet suyundan koydum bir tutam tuz biraz da sivri biberle kavurdum içinde kıyma oooohhh misler gibi kokular yayılmaya başladı bile hazırlanan kıymalı sosu biraz sulu bıraktım... Ayrı bir tencerede 4 yemek kaşığı unu 2 yemek kaşığı tereyağıyla bir güzel kavuruyorsunuz sonra azar azar 3 su bardağı sütü ilave ediyorsunuz... Tel çırpıcıyla muhallebi kıvamına gelen kadar karıştırarak pişiriyorsunuz birde bakmışsınız ki beşamal sosunuz hazır... Fırın tepsisini bir güzel yağlıyorsunuz tabaka şeklindeki lazanyaları beşemeal sosuna batırıp tepsinin alt tabanına yerleştiriyorsunuz....(lazanyaları biraz haşlayarak da yapabilirsiniz ) Üstüne hazırladığınız kıyma harcını yayıyorsunuz ve tekrar üstünü lazanya tabakalarıyla kaplıyorsunuz.... Yine kıyma ve  yine  lazanya ile işleme  devam ediyorsunuz... Ben resimdeki gibi 2 katlı yaptım arzuya göre 3-4 kaçak kat çıkabilirsiniz:) En üstte beşamal sosun kalanın döküp üstünü spatulayla düzeltiyorsunuz ve kaşar rendesiyle sonlandırıyorsunuz....


200 derece fırında yaklaşık 20 dk pişirin zaten kaşarlar kendinden geçip kızarınca lazanyalar hazır...


Çok pratik deneyin farklı bir lezzet... Mantarlı peynirli ıspanaklı vs aklınıza gelebilecek herşeyle yapabilirsiniz... Yaratıcılıkda sınır yok... Afiyet olsun....

4 Aralık 2012 Salı

KALİTEYİ TANIYALIM DAN HEDİYE...


Evinizi dekoratif yastıklarla  süslemek istmezmisiniz... Hadi ne duruyorsunuz biraz da kaliteyi tanıyalım  sitesini  ziyaret edin üstelik  şık hediyeler veriyor...

3 Aralık 2012 Pazartesi

KIRMIZI HAVUÇ TURŞUSU NASIL YAPILIR...


Çınarcık pazarında dolaşırken kırmızı renkli havuçlardan gördüm arkadaşım bunların çok güzel  turşusu oluyor dedi... Deneyelim bir  dedim ve hemen iki kilo kırmızı havuç ve bir küçük karnı bahar aldım...




Turşuyu yaparken ellerinize eldiven takın yoksa elleriniz kıpkırmızı oluyor...Önce dışı siyaha yakın koyu kahverengimsi olan kırmızı havuçları traşlayın... İri halkalar şeklinde kesin....



Karnıbaharı da ayırım yerlerinden elinizle küçük küçük bölebilirsiniz...Bir de bolca sarımsak soyun... Tursunun suyunu büyük bir  tencerede hazırlayabilirsiniz... Bir litre suya 3 yemek kaşığı kaya tuzu, 1 yemek kaşığı elma sirkesi, 1 yemek kaşığı toz şeker, 1 tatlı kaşığı limon tuzu ilave edin... Kavonozlara ya da benim gibi hem kavanoz hem 3 lt lik bidona biraz kırmızı havuç biraz sarımsak, biraz da karnıbahar dan koyup üstü dolana kadar da hazırladığınız  turşu suyunu döküp kapaklarıyla sıkıca kapatın... Bir  hafta sonra turşunuz hazır.... Tadı ve rengi harika oluyor...  Şalgam rengiyle karnıbahar da kırmızı oluyor... İlk turşu denemem başarıyla sonuçlanmıştır... Ellerime sağlık...

29 Kasım 2012 Perşembe

Anneler En İyisini Bilir

Her anne çocuğu için en iyisi olsun ister, onun için en iyisini düşünür.  Çocuğunun mutlu ve sağlıklı olması için çabalayan anneler elbette alışverişte de en iyisini seçecektir. Tabii, babaları da unutmayalım...

Peki, ya anne-baba olmadan öncesi? Annelerin dilinden en iyi anlayan alışveriş kulübü unnado.com, ebeveyn olmaya doğru giden yolu bakın nasıl anlatmış!

Türkiye’de tüm anne, baba ve çocuklara özel hizmet veren alışveriş kulübü unnado.com; çocukların mutluluğunu en az anneleri kadar düşünüyor. Hep daha iyisi olsun diye,  çocuklarınızın uykusundan sağlığına kadar tüm ihtiyaçlarını düşünen unnado.com’a  Facebook’tan bağlanabilir, hızlı ve kolay bir şekilde üye olup gönlünüzce alışveriş yapabilirsiniz.

Bir bumads advertorial içeriğidir.

26 Kasım 2012 Pazartesi

5.EVLİLİK YILDÖNÜMÜMÜZ...



Sıcak bir ağustos akşamı yıllardan 2006... Hayatıma anlam katan,  ömrümün diğer yarısıyla tanıştığımda Onunla ileride evleneceğimi aklımın ucundan bile geçirmemiştim... Zaman ilerledikçe evet dedim işte benim diğer yarım... 


14 şubat 2007 ve evliliğe doğru yol almaya karar verdik..
.

24 mart 2007  nişan yüzüklerimizi taktık... 


24 kasım 2007 biz artık evliyiz...


17 Ekim 2009 Edirne den aşkla  bir  kare...

24 Mayıs 2010 Prag 

Veeee 10 Haziran 2011 Minik prensimiz Atahan, aramıza katıldı... Biz artık anne baba ve çocuktan oluşan tam bir aile olduk:)


Boncuk gözlüm en sevdiği şey bir örtü,  battaniye altına saklanıp sonra etrafı izlemek....


Hayatımız Atahan ile  daha da güzelleşti... 


24 Kasım  2012 evliliğimizin beşinci yılında oğlumuz bize minik bir süpriz yapmış...


Canım eşim ve biricik oğlum sizleri çok ama çok seviyorum iyi ki varsınız.... Hayat sizinle güzel...

21 Kasım 2012 Çarşamba

2012'nin En Güzel Gülen Bebeğini Arıyoruz...

Hürriyet Aile O muhteşem gülüşü ile sizin bebeğinizin “2012’nin en güzel gülen bebeği” olmasını ister misiniz?

Bebeğinizin en güzel gülen fotoğrafını ya da videosunu bizimle paylaşın, hem bebeğinize ömür boyu hatırlayacağı bir anı hediye edin hem de onun bol bol gülen fotoğraflarını çekeceğiniz iPad 2, fotoğraf makinesi ve sürpriz hediyeler kazanma şansını yakalayın.

Unutmayın, yarışmaya ne kadar çok video ya da resim ile katılırsanız kazanma şansınız o kadar artacaktır.

Kazanmak için hemen tıklayın!


Bir bumads advertorial içeriğidir.

20 Kasım 2012 Salı

ZARA NIN KİRLİ ÇAMAŞIRLARI...


Greenpeace, ürünlerinde zararlı kimyasallar kullanan Zara'ya savaş açtı

Greenpeace Uluslararası tarafından bugün yayımlanan rapor, dünyaca ünlü giyim markalarının ürünlerinin zehirli kimyasallar içerdiğini ortaya koydu.

Ürünleri test edilen markalar arasında Zara, Levi’s, C&A, Mango, Celvin Klein gibi sektörün önde gelenleri yer alıyor.
Markaların ürünlerinde tespit edilen kimyasallar, doğaya karıştığı zaman kansere ve hormon bozukluğuna neden olabiliyor.

Greenpeace’in yaptığı incelemeler, 20 farklı giyim markasında tehlikeli kimyasallar bulunduğunu ortaya koydu. Bu markalar içinde ZARA, hem hormonal bozukluklara hem de kansere neden olan kimyasallar açığa çıkaran tek markaydı.

Greenpeace tarafından uzun süreli incelemeler sonucunda hazırlanan, “Zehirli Giysiler” raporu 141 parça giysi üzerinde yapılan testler sonucu oluşturuldu. Rapor, zararlı kimyasallar kullanan tekstil üretim tesisleri ile bu ürünleri satan firmalar arasındaki bağlantıyı ortaya koyuyor.


Test edilen ürünlerin büyük bir çoğunluğu gelişmekte olan ülkelerde üretildi. Ürünler arasında kadın ve erkekler için hem yapay hem de doğal ipliklerden üretilmiş kumaş ve kot pantolon, tişört, elbise ve iç çamaşırları bulunuyor. Bu ürünlerde tespit edilen zararlı kimyasallar ya ürünlerde malzemeye katılıyor, ya da imalat aşamasında kullanılıyor.
Rapordaki en önemli bulgulardan biri, test edilen tüm markaların her birinin birden fazla ürününde NPE’lere, yani parçalanınca hormon bozukluğuna neden olan maddelere rastlanmasıydı. Ayrıca incelenen dört üründe yüksek oranda toksik içeren ‘ftalat’ maddesi bulundu. Zara’nın iki ürününde, bazı kumaş boyalarının kullanımından kaynaklanan ve kanserojen amin kalıntıları tespit edildi.

Greenpeace, tüm giyim markalarından, 2020'ye kadar tedarik zincirleri ve ürünlerinden zararlı kimyasalları arındırmalarını talep ediyor. Bugüne kadar H&M ve Marks&Spencer gibi markalar, Greenpeace’in kampanyası sonucu bu konuda taahhütte bulundu. Zara'dan ise ses çıkmadı.

DETOX ÇAĞRISI

Greenpeace Küresel DETOX ekibi adına Yiğit Erçevik başlattıkları kampanya ile Zara'yı detoksa çağırdı.

İşte o kampanya metni

Moda bir yandan güzelleştirirken diğer yandan toksik kirliliğe neden olmamalı. H&M ve Marks & Spencer bunu çok iyi biliyor. Onlar ürünlerinden ve tedarik zincirlerinden yayılan tüm zehirli kimyasalları ortadan kaldırmak için söz verdiler. Fakat, dünyanın bir numaralı moda zinciri ZARA’dan henüz ses yok.

Fabrikaları, nehirleri ve moda endüstrisini temizleyebilmek için ZARA’dan da bu sözü almamız gerekiyor. ZARA’nın kirli çamaşırlarını seninle paylaşıyorum, çünkü onları değişmeye ikna edebilmek için dünyanın dört bir yanında hep birlikte mücadele etmemiz gerekiyor.

ZARA trendleri ve hakkında konuşulanları yakından takip etmesiyle ünlü. Sosyal ağlarda milyonlarca takipçisi ve hayranı var. Biz de bu mücadeleye milyonlarca kişi olarak başlıyoruz.

Onları detokslamaya ikna edebilecek güçteyiz. Bunu daha önce ZARA’nın rakiplerine ve dünyanın önde gelen spor giyim markalarına karşı başardık.

Bizimle misin?

ZARA’nın ürünlerinden ve tedarik zincirlerinden yayılan tüm zehirli kimyasalları ortadan kaldırması için başlattığımız kampanyaya katıl. Hepimiz moda kurbanı olmadan harekete geç! 


YORUMSUZ...


Haber Vatan Gazetesine aittir...

18 Kasım 2012 Pazar

BAKIPTA GÖREMEDİKLERİMİZ...


Hafta arası çalışma telaşı olunca tüm yapılacak işler haftasonuna kalıyor... Genelde cumartesi eve alınacaklar tamamlanır pazar günü de serbest zaman olarak istenilen plan yapılır.... Uzun zamandır  Yalova merkezdeki tüm kaldırımlarda olmasa bile bazılarındaki bu kabartmalı taşlar dikkatimi çekiyordu... Atahan ın bebek arabasını kullanırken sarsıntıya neden oluyor ve her defasında da kendi kendime söyleniyordum offf yine bozuk kaldırımlar diye... Malum her sene  yeniden yapılan kaldırımlar bir seneyi geçmeden yerinden oynar kalkar vs... Özellikle yağmur yağdığı zaman kalkan kaldırım taşlarının içerisine biriken suyun tüm ayakkabı hatta kıyafetinize sıçraması kadar bir kötü his yoktur...Her zaman söylerim Avrupa seyahatimizde da bahsetmiştim yurtdışında o kadar yağmur üstümüze resmen aktı ama bırakın pantolonlarımızın paçalarını ayakkabılarımızda bile zerre kadar çamur yoktu... Umarım benim ülkemde bunları görürüz...Neyse gelelim kabartmalı kaldırım taşlarına, eşimle konuşurken O söyledi meğer bu taşlar görme engelli kişiler için yapılmış... Ellerindeki bastonlarla taşlardaki uzunlamasına giden kabartmaları takip ederek yollarına devam ediyorlar...


Nokta nokta olan kabartmalı taşlar ise kaldırımın biteceğini gösteriyor.... Umarım Yalovadaki tüm kaldırımlar böyle olur...Dünya telaşından bakıp da göremediğimiz o kadar çok şey  var ki... Bizim için anlam ifade etmese de bu detaylar başkaları için hayati önem taşıyor...




12 Kasım 2012 Pazartesi

ARI SIZ GÜNLER...


Bugün hava soğukda olsa güneşi görünce öğle vakti kızlarla attık kendimiz Çınarcık sahiline... Ekmek arası sandviçlerimizi alıp deniz kenarında bir bankta oturup martıları izleyerek karnımızı doyurmaya başladık...




Güneşin ve sohbetin etkisiyle kendimi kaptırmışım tam bir lokma daha yiyiyordum ki birden dudağıma bir iğne battı derken elimdeki sandviçi ağzımdan uzaklaştırıken bir arı uçuverdi.... Arı sen gel benim dudağımı sok... :) Bu mevsimde ve hayvancık dolaşsana güzel güzel ne işin var benimle...Gülermisin ağlarmısın... İki yıl öncede arı soktuğundan allerjimin olmadığını biliyordum panik olmadım... Ama sanki dişçi koltuğunda morfin yemiş gibi önce dudağım sonra dişlerim ve dilim uyşmaya başladı... Botoks yaptırsam nasıl olur demeye kalmadan ön uygulama yapılmış oldu :)


Şişen dudağın ve arının vücuduma bıraktığı o maddenin etkisiyle ben hafif bir sersemleme geçirdim tabi... Kızlar bana gülmeye devam etse de ben hiç bir kareyi kaçırmamamya dikkat ettim... Kızlar poz verirken, tüm dedikoduları dinleyen köpüşde poz vermeyi ihmal etmedi:)


Denizi, martıları, güneşi ve beni sokan arıyı arkamızda bırakıp işe geri dönerken bir eczaneye uğradım biraz amonyak alıp dudağıma pansuman yaptım bir nebze de olsa  dudağımın yanmasını  aldı...Sonrada bir ağrı kesici aldım sanki tüm altı dişlerim ağrıyormuş gibiydi biraz iyi geldi... Bu postu yazarken 10 saat olmuş bir arı tarafında sokulalı... Hala yanan ve  kaşınan bir dudak ve gevşek bir  çene yapısı var... Yarına kadar geçer  umarım...Sağlık gibisi yok... Arı  sokmasını sakin hafife almayın allerjisi olanlar hemen iğne yaptırmazda ölüme kadar götürebiliyor... Sağlıklı arı sokmasız günler diliyorum ....

10 Kasım 2012 Cumartesi

OLMASAYDIN OLMAZDIM....


Çocukken okurduk şiirlerde, evet Atam sen hiç ölmedin yüregimizde yaşiyorsun....Emanetine sahip çikmayı beceremediğim içinde senden özür diliyorum....NE MUTLU BANA Kİ TÜRKÜM DİYORUM....
Published with Blogger-droid v2.0.9

8 Kasım 2012 Perşembe

YALOVA CE ONTULE DE KAHVALTI KEYFİ...


Havalar soğumadan önceki son kahvaltı keyfimizi de yaptık... Şehrin gürültüsünden uzak doğayla başbaşa ama bir o kadar da merkeze yakın bir yerimiz var... Sevgili arkadaşım Nalan ın ailecek işletmesini yaptıkları  ce ontule, kır düğünlerinin yapıldığı aynı zamanda kahvaltı toplantı ve organizasyonların da  yapıldığı Yalova daki örnek mekanlardan birisi...


Hava biraz rüzgarlı olduğu için kahvaltımızı içeride yaptık...Menü oldukça zengindi ben kreplere bayıldım... Arzuya göre mıhlama da yapılıyor...Ama Atahan paşayı tutmak ne mümkün sürekli bayçede çimenlerde yuvarlana yuvarlana stresini attı... Zaten mekanın en sevdiğim yönü işte burası... Yemyeşil ve çocuklar için tehlikesiz  bir mekan... Bırakıyorsunuz çocukları bahçeye siz keyfinize bakıyorsunuz...


Cennetten bir  köşe gibi sanki hani öyle derler ya...


Atahan paşanın en çok sevdiği şeyler köpüşler bayılıyor hem korkuyor hemde sevmek için can atıyor... Yanında birisi olmadan asla köpüşlere yanaşmıyor bizler yanında olunca cesaret alıp köpüşe dokunuyor... Bu arada ce ontule deki köpüşün adı Paşa... Kar gibi beyaz ço şeker...


 Ce ontule nin işletmecileri arkadaşım Nalan Hanım, annesi Nuriye Hanım ve abisi Okan Bey den bir kare...


Yazın ayrı güzel burası ama kışın da ayrı bir havası var...  Kar yağmasını bekleyeceğim oraları tam harika oluyor... Bekle bizi  Ce ontule ilk kar yağdığında oradayız...

7 Kasım 2012 Çarşamba

SÜT KARDEŞLER....



Sevgili arkadaşım Fatoş Eymen kuzuyu kucağına aldığı gün Bursa da O nu ziyarete gitmiştim Eymen kuzuyu kokladım sarıldım öptüm meğerse ben Atahan paşaya hamileymişim de haberim yokmuş... Biz Fatoşla bu minik kuzuları süt kardeş yapmaya karar verdik biraz zor oldu ama süt kardeş oldular....Geçen gün sütoğlumu ziyarete gittik canım benim sinek tam gözkapağından ısırmış hafiften şişmiş o yüzden biraz keyifsizdi... Neyse sütkardeşi Atahanla bol bol oynadılar...


Sürekli hareket halindeler ikisinide aynı anda objektife bakma olasılıkları neredeyse hiç yok inanın sadece düzgün olarak bu iki resmi yakalayabildim... Süt kardeşler bir ömür boyu hep yüzünüz gülsün...

4 Kasım 2012 Pazar

ILGINC BAHÇE DEKORLARI



Bayram ziyaretinde kuzenime gitmiştik, gerçi kışa girmeye hazırlanırken bahçenin yazdan kalan hali de güzeldi... Dekorların hepsi tamamen doğaldır sadece süslemeler kuzen Sevim ablaya ait..

Ütüye bayıldım.... Annem hep anlatırdı genç kızken dayımın pantolonlarını böyle bir ütüyle ütülermiş... İçerisine köz koyarlarmış... Düşünsenize ayarlaması ne kadar zor şimdi ver dereceyi ver buharı hopp jilet gibi pantolanlar.... Bir de ütü  yapmak zor deriz... Vallahi rahat batıyor bizlere... Gerçi ben nefret ederim ütüden laf aramızda:)


Bahçenin verandasına asılı bu alet yayık ayranı yapmak için kullanıyor... Gerçi bununla terayağ kaymak da yapılabiliyor ama onun versiyonları biraz daha değişik....Tabi bizim kuzen dekor olarak kullanıyor orası da ayrı bir mesele:)


Nasıl bir nostalji ama çocukken hatırlıyorum elektrikler çok sık kesilirdi ve her evde bu gazlı lambalardan vardı...


Bakkallarda vardı bu terazilerden şimdi digital terazi kullanılıyor, bizim kuzen üzerine çiçek oturtturmuş...


Yine hatırlıyorum çocukken sokak aralarında sebze meyva satan seyyar manavlar vardı sırtında meyva sebze küfesi elinde de bu terazilerden...


Yaratıcı kuzen valla tebrik ediyorum... Lastik boyanıp içine toprak doldurulup çiçek dikmiş ve küçük bir fenerle de süslenmiş, gece süper oluyor...


Bu da dilek ağacımız...Her zaman sevmişimdir üreten insanları.......



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...